Carrie Bradshaw’un 1990’larda ayakkabı aşkı ile hayatımıza kattığı yeni bir marka vardı. Manolo Blahnik’ler. Saten, zarif, sivri burunlu, renkli, orta boy topuklu ve üzerlerinde birer mücevheri andıran kare veya dikdörtgen tokaları ile Manolo Blahnik’ler, Carrie Bradshaw ile kısa süre içinde aranılan ve gardırobunuza mutlaka katmanız gereken birer arzu nesnesi haline gelmişti. Yine 1990’larda ünlenen ve rüyalarımızı süsleyen bir başka ayakkabı markası ise Christian Louboutin idi. Louboutin’in yüksek topuklu stiletto’larının tabanları kıpkırmızı idi. Adeta ayağınızı kaldırdığınızda sizi kendine mıknatıs gibi çekiyordu. Kırmızı ojeden ilham alarak ayakkabılarının tabanlarını kıpkırmızı boyayan Louboutin, kadınları daha seksi ve kendine güvenli yapmayı hedefliyorum demişti. Louboutin stiletto’lar ile uzun süre ayakta durmanız mümkün olmasa da vaat ettiği vizyonu gerçekleştirdiği kesindi.
Şimdilerde ise Manolo’nun açtığı yoldan ilerleyen genç Ürdünlü/Romen tasarımcı Amina Muaddi, Sindirella ayakkabılarını yeniden yorumladı. Rihanna’nın giymesi ile bir anda ünlenen Amina Muaddi ayakkabılar, Kendall Jenner’ın ayağında ikonik hale dönüştü.
Amina’nın ayakkabılarının tasarımda eşsiz imzası ise topukları. Topukları ince iken yerle birleştiği noktada düzleşiyor ve kolayca fark edilir şekilde farklılaşıyor. Bu şekilde Louboutin’lerinizin kırmızı tabanları, Manolo’nuzun saten kumaşı ve imza tokası gibi, Amina Muaddi’lerinizin de topukları uzaktan ayrışabiliyor ve kolayca fark edilmenizi, farklılaşmanızı garantiliyorlar.
Sonucunda kendimize şu soruyu sormaktan alıkoyamadık. Sadece bir ünlünün giymesi ve tasarımda farklılaştırıcı bir imza dokunuş, ayakkabılarımıza bazen bir servet ödememizi haklı hale getirir mi? Aynı yatırımı mücevherlere yapsak daha mı iyi olur? Karar sizin…
Burcu Kayabaşlı
Resim Kaynağı: Getty, Craig Barritt / Stringer, Raymond Hall, Getty, Kapak : images.squarespace-cdn.com
