Stil danışmanı İlkyaz Özel ve Mustafa Oral Ünlü’nün moda endüstrisine hitap etmek için kurdukları çok amaçlı İstanbul bazlı prodüksiyon evi Studio11, yaklaşık 4.5 ay önce yepyeni bir marka yarattı. İlkyaz Özel’in Kreatif Direktörlüğündeki “New Arrivals Co” giyim markası bir anda hayatımıza girdi.
İlk sezonunu İlkbahar/Yaz 2020 “Wild Horses” adlı koleksiyonu ile yapan marka, akıllı dijital stratejisi ile özellikle influencerlara ulaşarak ben buradayım ve pandemi döneminde lokal markaların arka arkasına sektöre adım attığı bu dönemde oyunda ben de varım diyordu. İkinci sezonunda yani Sonbahar/Kış 2020/21 için ise “Chelsea Hotel” adlı koleksiyonu ile bizi şaşırtmaya devam ederse pandemi döneminde bile markaların sıfırdan doğup kendini ispatlayabileceği ve hedef tüketici kitlesine erişebileceğini kanıtladı.
Her iki sezonda da arkasında Studio11’in muazzam yaratıcı ekibini alan ve sadece online, dijital değil aynı zamanda çektiği videolar ile de sarsıcı etki yaratan New Arrivals Co, bu işin nasıl olması gerektiğini biliyorum dercesine örnek bir vaka analizi sundu. Halen görmediyseniz vimeo’ya girip Berrak Tüzünataç’lı Rolling Stones videosunu hemen izlemenizi tavsiye ederiz. Berrak’ın asi, kendine güvenen, özgün, tarz sahibi, genç, dinamik kişiliği ile marka tencere kapak gibi uyuşmuş. Video ise tek başına muadillerine göre vallahi biz Türkler bu kadar yaratıcı ve iyi işler yapabiliyorsak neredeyiz diye düşünmeden geçirtmiyor. 70’lerin glam rock ruhundan ilham alan bu koleksiyonun adı da çok ince düşünülmüş.
1885’de Manhattan, New York’da açılan 12 katlı kırmızı tuğlalı “Chelsea Hotel” şehrin ilk uzun dönemli konaklamalı apartman komplekslerinden biriymiş. Adına şarkılar yazılan, Andy Warhol’un orada yaşayıp adına film çektiği, Arthur Miller’ın Marilyn Monroe ile bir süre yaşadığı bu kompleks adeta ünlülerin ortak yaşam alanı imiş. Otelde kimler kimler yaşamış ve pek tabii ki mekâna ortak ruhunu kazandırmış, örneğin Mark Twain, Stanley Kubrick, Madonna, Pink Floyd, Jimi Hendrix ve Jim Morrison birkaç ünlü isimden bazıları. New Arrivals Co sosyal medyada sadece ürünleri sergilemiyor, aynı zamanda farklı styling opsiyonları da paylaşıyorlar, gündüz gece arası geçişi veya farklı mekânlarda aynı giysiyi nasıl farklı kullanabileceğinize dair öneride bulunuyorlar.
Sürekli tüketici ile konuşmaya çalışıyor ve çok hızlı geri dönüş yapıyorlar. New Arrivals Co hem ismi ile hem de dijitalde İngilizce kullandığı dil ile yurt dışı pazarlarına göz kırpıyor. Kim bilir belki yakında Netaporter’de de gururla gördüğümüz Türk markalarımız arasında katılır. Halen şu anda marka, hem Nişantaşı’ndaki butiğinde hem de online mağazasında hem de bu kadar yeni olmasına rağmen Beymen uygulamasında satınalınabiliyor. Fiyat politikaları normalde alışık olduğumuz hızlı moda limitlerinin üstünde ama bunu da yeni iletişimini kurmaya başladıkları modada sürdürülebilirlik ve lokal malzeme temini, lokal işçilik söylemleri ile doğrulamaları mümkün, yalnız bu noktada tüketicinin markadan çok şeffaflık beklediğinin altını çizmek isteriz. New Arrivals Co ilk iki sezonu ile barı o kadar yukarı çıkardı ki, üçüncü sezonundan beklentimiz büyük, en başında bizi şaşırtmaya devam etmesini bekliyoruz. İkinci olarak da şunu merak ediyoruz: pandemi sonrası stratejisini adapte ederek uzun dönemli hayatımızda varolan bir markaya dönüşebilecek mi?
Burcu Kayabaşlı
Fotoğraf : Studio11.ist